Arslanhane Camii, Ahiler döneminde 13. yüzyılda yapılmış
olan bir camiidir. 700’ü aşkın senedir Ankara’da tüm ihtişamıyla, tüm tarihi
izleriyle yer almaktadır. Arslanhane Camii, Ahi Şerafeddin Camii olarak da
bilinmektedir. Ankara’nın tarihi dokusunu barındıran kalelerinde ve camilerinde
pek çok izler görülmektedir. Bu yapılar açısında hem çok eski dönemlere
dayanmasıyla hem de mimari yapısıyla en çok dikkat çekeni Arslanhane Camii’dir.
Anadolu Selçuklu beyliklerinin tarzı ile oluşturulmuş bir camiidir.

Arslanhane Camii; Ulus Samanpazarı semtinde, Kılıçaslan Mahallesi’ndeki bir sokak arasındadır. Camiye dair ne yazık ki bir inşa kitabesi bulunmamaktadır bu nedenle de inşa tarihi hakkında net bir bilgi yoktur. Ancak caminin bir minber kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabeye göre yapının 1289 – 1290 yılları gibi yapıldığı bilinmektedir.

Arslanhane olarak adlandırılmasının sebebi, o dönemin Ankara’sında bu civarlarda çokça aslan heykelinin bulunuyor olmasıymış. Sadece Ankara’da değil dönemin Selçuklusu’nda da oldukça dikkat çeken bu cami büyük bir titizlik ile günümüze kadar korunmuştur. Cami 1331 ile 1876 yılları arasında 4 kez restore edilmiştir. 1972 yılında ise sit alanı olarak ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. 1999 senesinde ise çevresi tekrar bir düzenlemeye tabii tutulmuş ve bugünkü son halini almıştır.

Arslanhane Camii’nin Plan ve Tasarımı

  • Camii, tek kattan oluşmaktadır. Temeli 24 ahşap ayak üzerinde oturtulmuş vaziyettedir. Bu ahşap ceviz ağacından yapılmıştır. Ahşap işçiliği o dönemin en iyilerindendir.
  • Ayakların ya sütunların başlıkları Roma – Bizans döneminde kullanılan malzemelerden oluşmaktadır.
  • Plan tipi olarak dikdörtgen ve Bazilikal olduğu bilinmektedir. Ancak Kufe planlı bir camidir diyen kesimler de bulunmaktadır.

  • Yapıda en çok dikkat çeken noktalardan bir tanesi Bizans – Roma döneminden kalma malzemelerdir.
  • Yapı dışarıdan oldukça sade görünmekle beraber içi daha ihtişamlı ve bakımlıdır.
  • Caminin mihrap kısmında geometrik figürlerden oluşmuş detaylar bulunmaktadır. Bu detaylar çini ile süslenmiştir. Ayrıca geometrik figürler, oyma tekniğinden yararlanılarak da süslenmiştir.

Arslanhane Camii’nin Mihrabı

Arslanhane Camii’nin mihrabı Anadolu’nun en önemli, en özel
çini ve mozaik örneklerine sahiptir. Çini mozaiğin yanı sıra alçı kabartma
işçiliği de mihrabın bir parçasıdır. Bu özellikleri ile bu cami, Anadolu’nun
ilk örneği konumundadır. Alçı kabartmalarının Büyük Selçuklu döneminin bir
yansıması olduğu bilinmektedir. Yani bu kabartma tekniğinde Büyük Selçuklu
Devleti’nden esinlenilmiştir.

  • Çini mozaiklerinde Selçuklu Devleti için bir
    klasik haline gelen patlıcan moru, siyah ve firuze renkleri ağırlıktadır.
  • Mihrabın orta bölümünde alçı kabartma tekniği
    ile yapılmış olan bir rozet yer almaktadır. Rozet üzerinde Rumi ve Şakayık
    bezemeler yer almaktadır. Bunlar da yine oyma tekniği yardımı ile oluşturulmuş
    ve gölgelendirmeleri yapılmıştır.
  • Mihrabın tepelik bölümü ise yine aynen bu
    şekilde yapılmıştır.

Arslanhane Camii’nin Minberi

Arslanhane Camii’ne yapılan minber ceviz ağacının en güzel
örneklerinden bir tanesidir. Minber en az 700 yıllık olmasına rağmen hala ilk
günkü kadar güzel ve sağlamdır. Anadolu Selçukluların minber geleneğini tam
olarak yansıtmaktadır. Minberde bazı küçük restorasyonlar yapılmış olsa da
tarihini tam olarak koruyabilmiştir.

Arslanhane Camii’nin Tavan İşlemesi

Yapının bütünü tamamen harika bir işçilikten oluşuyor.
Görünüm ve işçilik itibarıyla dönemin en önemli eserlerinden biri olarak yerini
alıyor. Tavan ahşap işlemelidir ve çantı tekniğinden yararlanılarak
tasarlanmıştır. Bu teknik, çivi kullanmadan ahşap geçirme işlemi olarak
tanımlanır. Ne çivi ne de yapıştırıcı kullanılır, yalnızca ustalıkla ahşaplar
birbirlerine geçirilir ve ortaya muhteşem bir görünüm çıkar.

Ankara Ahilerince yapılmış olan bu camiye baktığımızda
Selçuklu mimarisinin ne kadar gelişmiş olduğunu anlıyoruz.

Ahi Şerafeddin Türbesi

Caminin içerisinde bir de türbe yer almaktadır. Bu türbe
1350 yılında yaptırılmıştır. Türbeyi yapanlar Ahi Şerafeddin’in kardeşi ve
yeğenidir. Bu bilgi kimi kaynaklarda inşa ettirdiği yönünde iken bazı
kaynaklarda sadece tamirinin yapıldığı şeklinde ifade edilmektedir. Bu türbe
kesme taşlar ve tuğlalar ile inşa edilmiştir. 1947 yılında ise tarihi dokusu
korunarak bazı restorasyon işlemleri gerçekleştirilmiştir. Türbede yer alan
oymalı sanduka günümüzde Etnografya Müzesi’nde sergilenmektedir.

Çevrede Gezilebilecek Diğer Yerler

Cermodern

2010 yılında açılan bu müze, eski demir yolu fabrikasında modern sanat sergi ve etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır. Arslanhane Camii’ye yaklaşık 2 kilometre kadar uzaklıktadır. Cermodern Hakkın

Rahmi M. Koç Müzesi

Ankara’nın ilk sanayi müzesi olup 2005 senesinde ziyarete açılmıştır. Arslanhane Camii’ye yaklaşık 250 metre kadar uzaklıktadır.

Hamamönü

Hamamönü, Ankara’nın en eski yerleşim yerlerinden bir tanesidir. Hem Osmanlı Dönemine hem de Cumhuriyet Dönemine tanıklık eden sayılı, nadide yerlerdendir. İçerisinde birçok evler, iş yerleri ve camii yer almaktadır. Arslanhane Camii’ye 1 kilometre kadar uzaklıktadır.

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi

Kültür Varlıkları Koleksiyoncuları Derneği tarafından 14 Mart 2015 yılında ziyaretçilere açılmıştır. Henüz çok yeni bir müzedir. Derneğin kurucu başkanı Yüksel Erimtan’ın koleksiyonundan yaklaşık 2 bin tane tarihi ve sanat eseri sergilenmektedir. Arslanhane Camii’ye yaklaşık 300 metre kadar uzaklıktadır.

Ulaşım

Yürüyerek;

  • Arslanhane Camii’ye Kızılay’dan, Sıhhiye’den,
    Ulus’tan ya da Samanpazarı’ndan yürüyerek gitmek oldukça basittir. Ulus’ta yer
    alan Gençlik Parkı’ndan 10 dakika yürüyerek camiye varmanız mümkündür.

Toplu Taşıma;

  • 336, 343, 398-3 ve 375 numaralı EGO otobüsleri
    Arslanhane Cami’ye çok yakın bir konumdan geçmektedir.

Giriş Saatleri ve Günleri

  • Her gün ve her saatte camiyi ziyaret etmek mümkündür.

Harita ve Konum Bilgisi

Kale, 06240, Kale Sk., 06250 Altındağ



Sanal Tur



Arslanhane Camii ve Ahi Şerafeddin Türbesi | Planı, Tasarımı, Özellikleri ve Ulaşım