Anadolu kültürünün önemli bir değeri olan Nasreddin Hoca’nın doğum yerine ilişkin farklı bilgiler bulunmaktadır. Her ne kadar yaşadığı yer ve ölüm yeri konusunda Konya’nın Akşehir ilçesi kabul edilse de, doğum yerine ilişkin farklı söylentiler ve rivayetler bulunmaktadır. Şu da bir gerçektir ki Nasreddin Hoca, Akşehir ile bütünleşmiş ve tüm ilçe adeta kendisiyle özdeşleşmiştir.
Yolunuz Konya ile Afyon arasında konumlanan Akşehir’e düşerse bir gününüzü bu sakin Anadolu ilçesine ayırmanızı öneririz. Hem Nasreddin Hoca Arkeoloji Ve Etnografya Müzesi hem de Nasreddin Hoca Türbesi özellikle önerdiğimiz iki yer. Buna karşın Kurtuluş Savaşı mücadelesinde önemli bir yeri olan Akşehir’de Batı Cephesi Karargâhı Müzesi’ni, Taş Eserler Müzesi’ni ve Akşehir Müzesi’ni de görmek isteyeceğinizi düşünüyoruz.
İlçede öğle veya akşam yemeğinde “etli ekmek” denilen yöreye özgü pideyi de denemelisiniz. Eğer kırmızı etle aranız yoksa “bamya çorbası” da oldukça doyurucu olacaktır. Yalnız şunu da belirtelim, bamya çorbası da et içerebilir. Ayrıca Hıdırlık denen, dağ yamacındaki tesislerde çayınızı yudumlayarak günün yorgunluğunu atabilirsiniz.
Nasreddin Hoca Türbesi, ilçe mezarlığı içerisinde yer alıyor. Büyükşehirlerdeki mezarlıkların aksine oldukça bakımlı olan ve sürekli ziyaretçisi bulunan kabristana girişinizde karşınıza türbe çıkıyor. Fıkralara da konu olan “Dünya’nın ortası” hemen türbenin yanı başında bulunuyor. Ayrıca türbenin kapısındaki kilitte de oldukça güzel bir mesaj sizi bekliyor: Olabildiğince büyük bir kilit; ancak alabildiğince geniş demir parmaklıklar ziyaretçilerin yüzünde istemsiz bir tebessüm yaratıyor.
Müze ise bir konaktan çevrilmiş ve bina 1900lü yıllardan günümüze farklı amaçlarla kullanılmış. Tarih sırasına göre düzenlenen odalarında farklı dönemlere ait eserler paylaşılıyor.