Kızılcahamam, Ankara’nın kuzey kesimlerinde yer alan büyük bir ilçedir. Ankara’nın en dağlık ve ormanlık bölgesi buradır. İlçenin büyüklüğü 1712 kilometrekaredir. İlçe, Karadeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasında bir köprü görevi görür. Yeşil alanlarının bol olmasından kaynaklı Kızılcahamam kamp alanları açısından uygun bir beldedir. İlçe sınırları içerisinde kamp yapılacak birçok uygun alan bulunmaktadır. Kızılcahamam sınırları içerisinde Sakarya Irmağı’nın kollarından biri olan Kirmir Çayı bulunmaktadır. Bu bölgenin en önemli akarsuyu sayılır. Bunun gibi pek çok doğal güzelliği mevcuttur. Mustafa Kemal Atatürk 16 – 17 Temmuz 1934 tarihinde burayı ziyaret etmiş ve bölgenin geliştirilmesini istemiştir. Bu olayın ardından kaplıcalarda ciddi bir restorasyon süreci başlatılmıştır.
Kızılcahamam, Roma Dönemi’nden itibaren kaplıcaları ile meşhurdur. Türkiye’de sağlık turizmi denince akla ilk gelen yerlerden birisi burasıdır. Kaplıca sularının sıcaklığı 47 dereceye kadar çıkmaktadır. Bu suların mide ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenmektedir. Ayrıca romatizmal hastalıklardan şikâyet edenler için de oldukça iyi etkilerinin olduğu bilinmektedir. Kaplıcaların tarihi Roma İmparatorluğu Dönemi’ne kadar uzanmaktadır. Kaplıcalarda Roma dönemine ait olan pek çok tarihi kalıntılar görmek mümkündür. Bu kaplıcalar oldukça ünlüdür. Hatta pek çok tarihi kitapta da adı geçmektedir. “Memalik-i Osmaniyye’nin Tarih ve Coğrafya Lügatı” isimli kitapta, Kızılcahamam kaplıcalarından oldukça detaylı bir şekilde bahsedilmektedir.
Kızılcahamam kaplıcalarındaki Roma dönemine ait olduğu bilinen hamam kalıntılarında bölgenin tarihi hakkında bilgi edinmek mümkün hal gelmiştir. Kızılcahamam yerlileri tarafından bölgede yer alan eski hamama Roma Hamamı deniyor. Roma Hamamı denen bu hamamda 2 büyük havuz ve 1 adet depo yer alıyor. Hamamın duvarları yumurta ve kil karışımı bir malzeme ile sıvanmıştır. Ayrıca hamam o dönem Anadolu’da bulunan 300 sıcak su hamamından biriydi. Bu bakımdan da hamam tarih boyunca önemini korumayı başarmıştır. Eğer bir gün yolunuz Ankara’ya düşerse bu özel yeri görmeden dönmemelisiniz. Öyleyse, gelin bakalım bu bölgede en iyi kamp deneyimi nerelerde yaşanır hep birlikte görelim!
Soğuksu Milli Parkı
Soğuksu Milli Parkı; Ankara şehir merkezine 80 km, Kızılcahamam ilçe merkezine ise 2 km uzaklıkta yer almaktadır. Bu alan 1959 senesinde Milli Park ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Parkın yüzölçümü 1050 hektar iken 1997 senesinde yapılan sınır değişikliği ile 1187 hektara çıkarılmıştır. Alanın bulunduğu yer volkanik bir yapıdadır. Bu neden ötürü de milli park içerisinde sıcak ve soğuk su kaynakları bulunmaktadır. Kaynakların varlığı nedeniyle de burada kaplıca turizmi gelişmiştir. Ayrıca bölge bitki çeşitliliği açısından da oldukça zengindir. Park içerisinde pek çok ağaç türünü görmek mümkündür.
Karaçam, sarıçam, göknar, gürgen, titrek kavak, meşe, yabani fındık, yabani çilek, yabani gül ve ardıç gibi çok sayıda ağaç çeşidi bulunmaktadır. Ancak bu bölgenin en önemli bitki türü dağ lalesidir. Çünkü ülkemizin Endemik Bitki Türleri listesinde yer almaktadır. Milli park içerisinde 945 hektarlık bir ormanlık alan mevcuttur ve bu alanın 240 hektarı açıktır. Bölge doğası itibariyle İç Anadolu’ya değil de Karadeniz’e daha çok benzemektedir. Ayrıca ekosistem çeşitliliği de görülmektedir. Orman, çayır, dere ve step ekosistemleri bölgede saptanan, varlığı kesinleşen ekosistemlerdir. Ancak daha çok orman ekosistemi belirgindir. İbreli orman ağaçlıkları bölgede çok sık olarak görülmektedir. Step ekosistemi ise orman açıklıklarında bulunmaktadır.
Milli park içerisinde yalnızca bitki çeşitliliği yok elbette. Yaban domuzu, tilki, çakal, kurt, vaşak, tavşan, ayı ve sincap gibi hayvanlar da burada varlık göstermektedir. Bunların haricinde bu bölgede 160 farklı kuş türüne rastlanılmıştır. Bu kuş türleri içerisinde en önemlisi “Kara Akbaba” dır. Bu kuş türü, bu bölgenin en önemli özellikleri arasındadır. Çünkü kara akbabalar, dünya genelinde koruma altına alınan bir kuş türüdür. İspanya’dan sonra en çok kara akbabanın görüldüğü yer Kızılcahamam’dır. Öyle ki bu kuş türü adeta bu bölge ile özdeşleşmiştir. Hatta milli park sınırları içerisinde Kara Akbaba Gözetleme ve Besleme İstasyonu bile vardır.
Soğuksu Milli Parkı içerisinde bir “Atatürk Çamı” bölgesi bulunmaktadır. Bu bölge tarihi açıdan oldukça önemlidir. Ulu Önder Atatürk, zamanında bu bölgeden “Ankara’nın Akciğerleri” olarak söz etmiştir. Rivayetlere göre Mustafa Kemal, burada bulunan çam ağaçlarının altında dinlenmiş, çay içmiştir. Bu sebeple de her yıl burada 16 Temmuz tarihinde Kızılcahamam Belediyesi ve Kızılcahamam Kaymakamlığı tarafından “Atatürk Günü” adı altında etkinlikler düzenlenmektedir. Eğer bu tarihlerde Ankara’ya yolunuz düşerse mutlaka gitmenizi öneririz. Ayrıca park içerisinde bir de fosil ağaç bölgesi bulunmaktadır. Fosil ağaçların bulunduğu bu bölgede eski bitki türlerini sembolize eden bir çeşit anıt yer almaktadır.
Soğuksu Milli Parkı’nda Neler Yapılabilir?
Soğuksu Milli Parkı’nda pek çok aktivite yapılabilir. Özellikle hafta sonlarında güzel ve eğlenceli pek çok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Bu parkta yapabileceğiniz en güzel aktivitelerden biri kesinlikle doğa yürüyüşleri olacaktır. Çünkü burası doğası bakımından Ankara’nın en güzel yeridir. Park içerisinde birçok ayrı noktada parkurlar bulunmaktadır. Sabah saatlerinde, bu parkurlarda harika bir doğa yürüyüşü yaparak güne zinde başlayabilirsiniz. Eğer dağcılık ile de ilgiliyseniz burada bulunan Osmandede Tepesi’ne tırmanabilirsiniz. Bu tepe kuzeybatı kesiminde yer almaktadır. Çok sarp bir yamaç değildir ancak yine de oldukça keyifli zaman geçirmenizi sağlayabilir. Son olarak da park içerisinde yer alan birçok bitki türünü inceleyebilirsiniz. Burası başta da dediğimiz gibi Botanik Turizmi açısından uygun bir yerdir. Mantar ve geofit türlerini bu bölgede görmek mümkündür.
Milli Park yaklaşık 800 ziyaretçi kapasitesine sahiptir. Hafta sonlarında bu kapasiteye neredeyse ulaşılmaktadır. Çünkü bu alan piknik yapmaya da oldukça elverişlidir. Park içerisinde mesire alanları mevcuttur. Piknik masası, piknik ocakları yer almaktadır. Ailenizle, sevdiklerinizle keyifli bir hafta sonu geçirme niyetindeyseniz bu parka gelebilir ve güzel bir piknik yapabilirsiniz. Ayrıca parka geldiğinizden Ziyaretçi Merkezi’nde bulunan müzeyi de gezebilirsiniz. Bu müze 2015 senesinde ziyarete açılmıştır. Park hakkında ziyaretçileri bilgilendirir ve tanıtım yapar. 450 metrekarelik bir alandan oluşmaktadır. İçerisinde müze, toplantı salonları ve idari bina bulunur. Lale, fosil ağaç ve 3 boyutlu canlandırma alanları ile Türkiye’deki en iyi müzeler arasında kendisine yer bulmuştur. Ayrıca müzeyi 360 derece sanal tur ile de gezebilirsiniz.
Soğuksu Milli Parkı’nda Kamp ve Ücretler
Soğuksu Milli Parkı’nda kamp yapabileceğiniz birkaç alan bulunmaktadır. Ancak kamp yapmadan önce girişte bulunan görevlilerden izin almanız gerekmektedir. Çünkü burada kamp etkinliği kontrollü bir şekilde yapılmaktadır. Kamp için birçok olanak bulunur. Özellikle kamp severlerin yapmayı en çok sevdiği şeylerden olan kamp ateşi yakmak burada mümkündür. Kamp ateşi için yanınızda odun ya da yakacak getirmenize gerek yoktur. Milli Park içerisinde odun bulabileceğiniz pek çok yer vardır.
İdeal bir kamp için gerekli olan düzlük alan, WC, çeşme, çardaklar, oturma alanları ya da mescit gibi olanaklar Milli Park içerisinde bulunmaktadır. Kamp süreciniz boyunca burada ihtiyacınız olabilecek pek çok şey düşünülmüştür. Özellikle doğa ile iç içe, huzurlu bir kamp istiyorsanız burası tam size göre olacaktır.
Kamp yapmak için pek çok kişi ormanın derinliklerini tercih etse de bu bazen tehlike yaratabilmektedir. Çünkü özellikle de gölete yakın yerlerde yabani hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Bunun için biraz daha insanlara yakın bir yerde kamp yapmalısınız ya da gece uyurken çadırınızın önünde kamp ateşinizi yanar durumda bırakmalısınız. Ayrıca çadırınızın önünde yiyecek bulundurmamaya da özen göstermelisiniz.
Milli parka giriş saati en erken 8.00’dir. Çıkış saati ise (kamp yapmayanlar için) 22.00’dir. Yaya, otomobil ile girişler ücretsizdir. Otobüs girişleri ise 195 TL’dir.
Özel aracınız ile gelecekseniz İstanbul yolunu kullanmalısınız. Buradan Kızılcahamam ilçesine ulaşacaksınız. İlçeye geldikten sonra yönlendirme tabelaları sizi buraya getirecektir. Eğer toplu taşıma ile gelmeyi düşünüyorsunuz şehir ya da ilçe merkezinden kalkan EGO otobüslerini kullanabilirsiniz.
Şahinler Tabiat Parkı
Şahinler Tabiat Parkı; Kızılcahamam ilçe merkezine 30, şehir merkezine ise 110 km uzaklıkta bulunmaktadır. Özellikle kamp ve piknik yapmak için çok uygun bir alandır. Hafta sonları deyim yerindeyse burası dolup taşmaktadır. Sevdiklerinizle bu civarda vakit geçirebileceğiniz çok güzel alanlardan bir tanesidir. 2009 senesinde hizmete sunulmuş olan bu park 40 hektarlık bir alandan oluşmaktadır. Park içerisinde hem bitki çeşitliliği hem de hayvan çeşitliliği oldukça belirgindir. Karaçam, sarıçam, kayın, meşe ve ardıç ağaçları bu alanda çok sıkça görülmektedir. Hayvan çeşitliliği olarak da keklik, sincap, tilki, tavşan ve sansar gibi canlılar mevcuttur.
Şahinler Tabiat Parkı’na gelen ziyaretçiler genellikle yaz ve bahar aylarını tercih ediyorlar. Kamp yapmak için gelenler ise daha çok gölet çevresinde yoğunluk oluşturuyor. Eğer bu aylarda yolunuz bu tarafa düşerse yoğunluktan kurtulmak için ormanın derinliklerinde kamp yapabilirsiniz. Hem daha temiz havada hem de daha sessiz bir yerde kamp yapmış olacaksınız. Burası yaz aylarında dahi gece saatlerinde oldukça serindir. Eğer orman içerisinde çadır kurarsanız soğuğun etkisini biraz daha az hissedebilirsiniz. Bu nedenle eğer Şahinler Tabiat Parkı’nda çadır kampı yapmak isterseniz tedarikli bir şekilde gelmelisiniz. Çadırınız ve yanınızdaki ekipmanlarınız soğuğa dayanıklı olmalıdır. Uyku tulumu, polar gibi eşyalar burada oldukça işinize yarayacaktır.
Şahinler Tabiat Parkı içerisinde birçok noktada trekking alanı bulunmaktadır. Doğası böyle harika olan bir yerde doğa yürüyüşü yapmadan dönmemelisiniz. Eğer çadırınızı trekking alanlarının yakın olduğu bir yere kurarsanız güne harika bir yürüyüş yaparak başlayabilirsiniz. Doğal bir yaşam bölgesi olduğundan orman yürüyüşleri eşsiz bir tat verecektir. Yürüyüşünüz sırasında birçok doğa fotoğrafı da çekebilirsiniz. Ancak ormanda yürürken yine de yalnız olmamalısınız. Karşınıza yabani bir hayvan çıkması tehlikesine karşılık da ses çıkartarak yürümeniz iyi olacaktır. Ormanda yürürken birçok devrilmiş durumda ağacın varlığını göreceksiniz. Bu ağaçları yakacak temin etmek için kullanabilirsiniz. Kamp ateşi yakarken de etrafın çamlık olduğunu unutmayarak temkinli davranmalısınız.
Şahinler Tabiat Parkı’nda Kamp
Şahinler Tabiat Parkı’na girdiğinizde ilk olarak sizi bir görevli karşılayacak. Görevli size gerekli tüm bilgilendirmeleri yapacaktır. Nerede, nasıl bir kamp yapmak istediğinizi belirtirseniz sizi o şekilde yönlendirecektir. Kamp süreciniz boyunca da karşılaştığınız herhangi bir sorunda yine alandaki görevlilerden yardım isteyebilirsiniz.
Tabiat Parkı hem piknikçilere hem de kampçılara oldukça güzel olanaklar sunuyor. Gölet etrafında topluluk halinde piknik yapabileceğiniz uygun alanlar mevcuttur. Ancak gölet kenarı kamp yapmaya uygun değildir. Kamp alanı genellikle ormanın içine giden yol üzerinde yapılmaktadır. Piknik bölgesi ile kamp bölgesi birbirinden uzak sayılacak bir mesafededir. Bu nedenle de günübirlikçilerin yarattığı yoğunluktan kampçılar etkilenmemektedir. İşte Şahinler Tabiat Parkı’nın en güzel yanlarından biri de budur. Ankara’da kamp yapılabilecek en iyi yerler arasındadır. Ankara dışında yaşayanların pek bilmediği bir yer olduğu için de çoğunlukla Ankara ve ilçelerinden ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Bu sebeple de kamp bölgesi aşırı şekilde yoğun olmaz.
Kamp için burada ihtiyacınız olan pek çok olanak mevcuttur. Alanda günaşırı temizlenmekte olan tuvalet ve lavabolar bulunmaktadır. Ayrıca lavabolarda prizler de bulunuyor. Dilerseniz yanınızda getireceğiniz 10 metrelik bir ara kabloyla çadırınızın yakınlarına elektrik çekebilirsiniz. Burada yalnızca çadırla değil karavanlarla da konaklayabilirsiniz. Lavabolar, kamp bölgesinin pek çok noktasına dağılmış durumda. Ancak yine de çadırınızı kurarken lavabolara çok da uzak olmayan bir yerde kurarsanız sizin için daha uygun olacaktır.
Buraya gelen kamp severler, kamp için genellikle ormanın derinliklerini tercih ediyor. Orman kamp için son derece uygun bir yer. Özellikle günübirlikçilerin gürültüsünden çok uzaktır. Bu da kamptan aldığınız keyfin katlanması demektir. Kamp alanına gelen ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğu nezih, kibar insanlar olsa da yine de tenha bir yerde kamp yapmanız daha mantıklı olacaktır.
Neler Yapılabilir?
Şahinler Tabiat Parkı etrafında piknik yapabileceğiniz güzel bölümler mevcuttur. Burada mangal ateşi, semaver yakabilirsiniz. Masa ve sandalyelerde oturarak keyifli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Dilerseniz sabah saatlerinde trekking yapabilirsiniz. Bunun için alanda pek çok patika mevcuttur. Patikalar gölet manzarası eşliğinde harika bir ortama sahiptir. Yol boyunca farklı ağaç türlerinin varlığına tanıklık edeceksiniz. Burada zamanın nasıl geçtiğini anlamayarak tüm yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Şehrin karmaşasından, gürültüsünden uzak harika bir hafta sonu geçirmenin en iyi yollarından birisi bu parktır. Balık tutmayı seviyorsanız yanınızda olta getirmeyi unutmamalısınız. Gölette balık tutabilir ve akşam güzel bir balık yemeği yapabilirsiniz. Balık tutarak hem keyifli vakit geçirecek hem de akşam yemeğinizi hazırlamış olacaksınız.
Kamp alanında; çocuk oyun alanı, mangal yerleri, kameriyeler, güvenlikler, otopark ve çeşme gibi olanaklar mevcuttur. Aslında tam olarak bir aile yeridir diyebiliriz. İster günübirlik gelin isterseniz birkaç günlüğüne kamp yapmak için gelin, buradan her şekilde kuvvetle muhtemel memnun bir şekilde ayrılacaksınız. Kamp alanı içerisinde herhangi bir market ya da bakkal bulunmamaktadır. Bu nedenle ihtiyacınız olabilecek her türlü şeyi Kızılcahamam ilçe merkezinden temin etmeniz gerekmektedir.
Parka giriş hem kampçılar hem de günübirlikçiler için araç başı 10 TL’dir.
Aluçdağ Milli Parkı
Aluçdağ Milli Parkı; Kızılcahamam ilçe merkezine 30, Ankara şehir merkezine ise 90 km mesafede bulunan bir parktır. Burası Çamlıdere Belediyesi tarafından işletilmektedir. Hem kamp için hem de piknik yapmak için uygun bir alandır. Doğası itibarıyla Ankara’nın en güzel yerlerindendir. Soğuksu Milli Parkı’nda olduğu gibi burası da “fosil orman” statüsündedir. Birçok ağaç türü görebilmek mümkündür. Her yıl temmuz ayında burada Aluçdağ Festivali düzenlenmektedir. Festival kapsamında pek çok etkinlik yapılmaktadır. Bu etkinliklerden bazıları; güreş karşılaşmaları, yöreye özgü sinsin oyunları, müzik şölenleri ve sünnet etkinlikleri düzenlenmektedir. Eğer temmuz ayında yolunuz bu bölgeye düşerse Aluçdağ Milli Parkı’nı görmeden ayrılmamalısınız.
Aluçdağ Milli Parkı, pek çok canlının yaşam alanı olarak da biliniyor. Kamp alanında bulunan ormanlık bölgede; kara akbaba, kartal, atmaca, baykuş, puhu, dağ bülbülü, ispinoz, çit kuşu, saka, söğüt serçesi gibi pek çok canlıyla karşılaşmak mümkündür. Eğer doğa fotoğrafçılığına meraklıysanız güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Bu bölgeye kamp yapma amacıyla gelecekseniz kampa ek olarak birçok aktivite daha yapabilirsiniz. Mis gibi çam ormanları arasında trekking yapabilir ve bu bol oksijenli ortamda sevdiklerinizle güzel vakitler geçirebilirsiniz. Ayrıca park içerisinde yer alan gölet de çok ilgi çekmektedir. Gölet etrafında kamp yapabilir, oltanız varsa balık tutmayı deneyebilirsiniz. Gölet, güzelliğiyle bu bölgede adından sıkça söz ettirmektedir. Buraya gelirseniz mutlaka göletten balık tutmayı denemelisiniz.
Aluçdağ Milli Parkı’nda Kamp ve Ücretler
Şahinler Tabiat Parkı’nda tuvaletler mevcuttur. Ayrıca günaşırı temizlenmektedir. Eğer burada kamp yapma gibi bir düşünceniz varsa bu sizin için güzel bir olanak olacaktır. Alanda kullanabileceğiniz elektrik üniteleri de mevcuttur. Dilerseniz kamp yaptığınız alana kadar elektrik çekebilirsiniz. Ancak bunun için yanınızda bir ara kablo olmak zorundadır.
Kamp süreciniz boyunca yemek hazırlayabileceğiniz, bulaşıklarınızı yıkayabileceğiniz mini bir mutfak vardır. Burada basit yiyecekler hazırlayabilirsiniz. Buna ek olarak çevrede bir büfe de bulunmaktadır. Kamp esnasında size gerekebilecek birçok ihtiyacınızı buradan temin edebilirsiniz. Fiyat konusunda ortalama olup çok çeşitli ürünler olmasını beklemeyiniz. Alışverişinizi Kızılcahamam ilçe merkezinden yapmanız tavsiye edilir. Özellikle yöre halkının açtığı pazarlardan organik ürünler satın alabilirsiniz.
Kamp alanın güvenlik hizmeti mevcuttur. 7 – 24 kameralarla izlenmektedir. Bu da kamp yaparken güvende hissetmenizi sağlıyor. Ayrıca kamp alanı içerisinde araçlarınızı park edebileceğiniz ücretsiz otopark da bulunmaktadır. Bu da oldukça güzel bir olanaktır. Kam
Şahıs ücreti 8 TL, indirimli şahıs 4 TL, bisiklet 8 TL, motosiklet 16 TL, otomobil – kamyonet 24 TL, minibüs 72 TL, midibüs 108 TL, otobüs 216 TL, 1 ünite çadır 30 TL’dir.
Kızılcahamam’da Gezilecek Yerler
Abacı Peribacaları
Abacı Peribacaları, Kızılcahamam’ın Başören Köyü yakınlarında yer alan doğal bir bölgedir. Burası yağmur aşındırması sonucu oluşmuştur. Alanın büyüklüğü 5 bin metrekaredir. Görünümü taş ormanı gibidir ve yöre halkı tarafından da “gelin kayaları” şeklinde söz edilmektedir. Burası Türkiye’nin ilk Jeoparkı olma özelliği ile değerli bir varlıktır. Kızılcahamam – Çamlıdere Jeoparkı içerisinde yer almaktadır. Başlıca kayalar aglomeralar ve tüflerdir. Tüfler, baca ve kraterlerin patlaması sonucunda etrafa saçılan parçalardan meydana gelmiştir. Aglomera ise volkanik iri parçalardan oluşmuştur. Bu iki bileşenin bir araya gelmesi ile de peribacaları denen kayaçlar oluşmuştur.
Peribacaları aslında çok da geniş olmayan bir alan üzerinde dağılım göstermiştir. Peribacalarının boyları da çok uzun olmadığından burası gerçekten de taş ormanı gibi duruyor. Yetkililer tarafından yeni bir peyzaj projesi hayata geçirilerek bölgenin daha çekici bir görünüme kavuşturulması hedefleniyor. 6 Ekim 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla Resmî Gazete’de yayımlanan kararla bölge “kesin korunacak hassas alan” olarak ilan edildi. Kapadokya’yı andıran görünümü ve doğasıyla ziyaretçilerini etkilemeyi başaran Abacı Peribacaları’nda kameriyeler, seyir terasları, çocuk oyun alanları ve trekking bölgeleri yer alıyor. Burası haftanın her günü ve saati ziyarete açık bir yerdir. Girişler ücretsizdir. Ayrıca çevrede konaklayabileceğiniz güzel pansiyon ve oteller de bulunmaktadır.
Alicin Manastırı
Alicin Manastırı, Kızılcahamam ilçesinde bulunan Alicin Kanyonu’nda bulunmaktadır. Kızılcahamam ilçe merkezine yaklaşık olarak 40 km mesafede yer alır. Ankara şehir merkezine ise 90 km uzaklıktadır. Alicin Manastırı tıpkı Sümela Manastırı’nda olduğu gibi dik bir yamaç üzerinde yer almaktadır. Tarihi ise Sümela Manastırı’ndan eskidir. Yöre halkının anlattığı rivayetlere göre manastır, MS 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan keşişler tarafından inşa edilmiştir. Bir başka hikâyeye göre ise burası 19. yüzyılda, Cin Ali adlı bir eşkıya tarafından inşa edilmiştir. Hangi hikâyenin doğru olduğu günümüzde hala bir kesinlik kazanamamıştır.
Alicin Manastırı’na ulaşmak biraz zordur. Örme duvarın uzunluğu 20 metre, genişliği 4 metre yüksekliği ise 10 metredir. Manastıra girmek için ise tırmanmak gerekiyor. 4 kattan oluşan bu manastır hem çakıl taşlarından hem de tuğlalardan inşa edilmiştir. Güzel bir alan olmasına rağmen manastıra ulaşım sorunu mevcuttur ve bir an önce restorasyonu yapılmalıdır. Buraya özel aracınız ile kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz. Özel aracınız yoksa ilçe merkezindeki toplu taşımaları kullanabilirsiniz. Ancak bunun için biraz yürümeniz gerekecektir. Giriş ücretsizdir. Haftanın her günü ve her saatinde burayı ziyaret edebilirsiniz.
Başköy (Gavur) Kalesi
Başköy (Gavur) Kalesi, Kızılcahamam’a 35 km uzaklıkta bulunan bir yapıdır. Başköy adlı şirin bir Anadolu köyü sınırları içerisindedir. Kızılcahamam’ın en çok turist çeken yerlerinden biridir. Yapı tamamen volkanik bir kütleden oluşmaktadır. Roma Dönemi’nden kaldığı tahmin edilen bu yapının kim tarafından yapıldığı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Dönem dönem birçok araştırmacı burada keşifler yapsa da henüz net bir bilgi elde edilememiştir. Başköy Kalesi 5 kattan oluşmaktadır. Çeşitli rivayetlere göre bu kale, Osmanlı Dönemi’nde Celali İsyanları sırasında oluşan otorite boşluğunda haydutların mesken tuttuğu bir yapıymış. Kaleye çıkmak çok kolay değildir. Ancak çıktığınızda muhteşem bir manzara sizi bekliyor olacak.
Buraya geldiğinizde, kalenin 300 metre kadar aşağısına yürüyerek birçok mağaranın varlığına tanıklık edebilirsiniz. Bu mağaraların bazıları oldukça büyüktür. Aralarında 5 katlı olanı dahi vardır. Bu mağaraların da yine Osmanlı Dönemi’nde güvenlik amaçlı kullanıldığı tahmin edilmektedir. Eğer buraya yolunuz düşerse mutlaka burayı görüp hatta mümkünse akşam gün batımını izleyin. Muazzam manzarası ve tarihiyle Kızılcahamam’ın en görülesi yeridir.
Kısaca toparlamak gerekirse Kızılcahamam kamp alanları, Kızılcahamam gezilecek yerleri bu şekildedir. İlçenin tarihi çok eski dönemlere kadar uzanmaktadır. Her dokusunda tarihi bir kalıntı bulmak mümkündür. Kaplıcalarıyla, doğa güzellikleriyle, sit alanlarıyla ve tarihi yapılarıyla Ankara’nın kalbi burasıdır. Ankara’ya gelip de Kızılcahamam’ı görmeden dönerseniz çok şey kaçırmış olursunuz.