Oğlan babadan öğrenir sohbet etmeyi,
kız anadan öğrenir sofra düzmeyi.. Çankırı, Anadolu'da Yarenlik geleneğinin
hala devam ettiği küçük bir şehirdir. 2020 verilerine göre 195,789 nüfusa sahip
olan Çankırı, her yıl maalesef az da olsa nüfus kaybetmektedir. M.Ö. 7000-5000
yıllarından bu yana kesintisiz olarak yerleşim yeri olarak kullanılan bu şehir,
birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Hitit, Frig, Kimmer, Pers, Büyük
İskender, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişment, Candaroğlu, Osmanlı sırası ile
Çankırı'ya hakim olmuştur.
Klasik bir Anadolu şehri olan
Çankırı, çok küçük, şirin bir şehirdir. 90,000 olan kent merkezi nüfusunda
birçok yer yürüyerek gezilebilmektedir. Son zamanlarda açılan fabrikalar sayesinde
ekonomik olarak kalkınan bölge halkı, yapılan göç dalgalarını kısmi olarak
durdurmuştur. Bu yazımız içerisinde Çankırı gezilecek yerler hakkında bilgi
vermeye çalıştık.
Çankırı Müzesi
1930 ile 1938 yılları arasında
Çankırı'da yapılan kazı çalışmaları sırasında antik değeri oldukça güçlü 3 eser
çıkarılmıştı. Bu eserin Halkevi bahçesine getirilip yerleştirilmesi ile beraber
Çankırı'da müzecilik faaliyetleri başlamıştır. 1972 yılına kadar müzecilik faaliyetlerine
devam edilmemişti. Bu tarihte 116 parçadan oluşan bir eserin Halkevi binasının
alt katına getirilmesi ile büyük bir sergi başlatılmıştır.
1976 yılına kadar aynı binada hizmet sürdüren müze, Halk Eğitim Merkezinin yıkılmasından sonra kısa bir süreliğine Çankırı Lisesine taşınmıştır. Lisede boş bir sınıfın depo olarak düzenlenmesi sonucunda etkinliklerini bir sürede burada devam ettirmiştir. 1981 yılında Halk Evi binasının yıkımından sonra inşa ettirilen 100. Yıl Kültür Merkezi, müzenin günümüzdeki halini almasına yardımcı olmuştur.
Cendere Höyük (Salman)
Çankırı'nın Ilgaz ilçesinde yer
alan Cendere Höyükleri, bölgenin en eski yerleşim yerlerinden birisidir.
Anıtsal yapıların bulunduğu Cendere Köprüsü, kayalıklarla dolu, yüksek bir tepe
üzerinde yer almaktadır. Cendere Höyük bölgesine giren kişiler insan eli
oluşturulmuş yüzlerce mağaranın olduğunu görecekler. Bu mağaralar hem kaya mezarları
hem de kaya kilisesi olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Bazı oyukların ise
hangi amaçlar ile kullanıldığı ala bilinmemektedir.
Höyük, aktif olarak kullanıldığı
dönemde daha çok dini ritüeller gerçekleştirmek üzere kullanıldığını düşünüyoruz.
Höyük içerisinde, höyükle bağlantılı birçok kutsal alan bulunmuştur. Tapınak
bölümünün bu denli yamaç ve sarp olmasındaki ana nedenin Höyüğün talancı eşkıyalardan
korunmak için tasarlanmasındandır.
Sakaeli Kaya Mezarları
Çankırı'nın Orta ilçesinde yer alan Sakaeli Kaya Mezarları, kent merkezine sadece 72 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Köy sırtlarında bulunan tepelerde bulunan kaya mezarları, bölgenin geçmişi hakkında bizlere büyük sırlar vermektedir. Kaya mezarlar tahminlere Bizans ve Roma Dönemlerine aittir. Kaya mezarları, zamanla aşınmış olup oldukça ilginç görüntülere sahiptir.
Çankırı Kalesi ve Emir Karatekin Bey Türbesi
Çankırı Kalesi, şehrin hemen Kuzeyinde, çok fazla büyük olmayan bir tepe üzerine kurulmuştur. Kalenin surları moloz ve tuğla karışımından yapılmıştır. Geçmişte yerleşim yeri olarak kullanılan kaleden günümüzde çok nadir parçalar kalmıştır. Başta Çankırı yerel halkı olmak üzere şehir dışından gelen kişiler Çankırı Kalesinde bulunan mesire alanında piknik yapıp türbede dualar yapmaktadır.
Tuz Mağarası
Çankırı il merkezine 20 kilometre
uzaklıkta yer alan Tuz Mağarası, Hititliler Döneminden bu yana halkın tuz
ihtiyacını karşılamaktadır. Türkiye'nin en büyük kaya tuzu rezervlerinin yer
aldığı bu mağaralardan Çankırı'da 2 adet bulunmaktadır. Dinamitler yardımı ile
açılan devasa oyuklardan alınan kaya tuzu parçaları rafine merkezlerine
götürülerek işlenip kullanıma sunulmaktadır. Misafirlerin gezisine açık olan mağaralarda
açılan oyukları gördüğünüzde kendinizi devasa karayolu tünellerinde geziyor
sanabilirsiniz.
Mağara içerisini gezen kişiler, tuzdan sarkıt ve dikitlerin bol miktarda olduğunu göreceksiniz. Günlük tonlarca miktarda alınan kayalar, kent merkezinde bulunan fabrikalarda işlenip paketlenmektedir. Son zamanlarda oldukça fazla popüler hale gelen tuz mağarası içerisinde büyük bir galeri projesi hayata geçirilmiştir. Tuz mağaraları içerisinde yılın 12 ayı sabit nem ve ısı değeri bulunmaktadır. Astım hastaları için çok iyi olan bu mağaralar sağlık turizminin de başlamasına olanak sağlamıştır.
Alpsarı Göleti
Çankırı merkeze 22, Korgun ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta yer alan Alpsarı Göleti, 227,000 kilometrelik bir alan kaplamaktadır. Bölgenin en büyük göleti olan Alpsarı, doğa güzelliklerinin yanı sıra, etkileyici bitki örtüsü ile de kendisini misafirlerine ispatlamıştır.
Ilgaz Kayak Merkezi
Ilgaz, Karadeniz bölgesinin en
çok ziyaret edilen, en önemli turistik yerlerinden birisidir. Bölgenin en çok
ziyaret edilen kayak merkezlerinden birisi olan Ilgaz, deniden 2850 metre yükseklikte
yer almaktadır. Milli Park statüsü içerisinde yer alan Ilgaz, kayak sezonunun
açılması ile binlerce kişi ağırlamaktadır.
Kastamonu ile Çankırı'nın tam ortasında yer alan Ilgaz Kayak Merkezi, tüm Türkiye'den çok fazla ziyaretçi almaktadır. Ilgaz Kayak Merkezi bölgenin en önemli turistik merkezlerinden birisidir. Kar kalınlığı sezonun en yoğun olduğu zamanlarda 50 cm ile 3 metre arasında değişiklik göstermektedir.
Bayramören Tarihi Ahşap Köprüsü
Kim tarafından ne zaman inşa edildiği belli olmayan Bayramören Tarihi. Ahşap Köprüsü, Melan Çayı üzerinde yer almaktadır. Tahminlere göre XIX. yüzyılda inşa edilen bu köprü, hayvan ve yayaların vadiden kolay bir şekilde geçebilmeleri üzerine inşa edilmiştir. Halk tarafından inşa edilen tarihi bu köprünün taşları oldukça düzgün bir şekilde kesilmiştir. Çankırı'da buluan bu tarihi köprünün ülkemizde çok az örneği bulunmaktadır.
Koca Meşe
Çankırı kent merkezine 27 kilometre uzaklıkta yer alan Koca Meşe, Yapraklı ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır. Yapılan testlere göre Koca Meşenin en az 500 yaşında olduğu tespit edilmiştir. Koruma altına alınan Koca Meşe, dünyanın en yaşlı meşe ağaçları arasında yer almaktadır. 256 m2 gölge alanına sahip olan meşe ağacının 12,20 metre çapı bulunmaktadır. 2006 yılında tescil edilen ağaç, büyük bir titizlikle koruma altına alınmaktadır.
Ulu Camii
Sultan Süleyman Camii olarak da adlandırılan bu cami, 1558 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile Mimar Sinan'ın kalfalarından Sadık kalfaya yaptırılmıştır. Çankırı merkez içerisinde, yürüyüş ile çıkılabilecek bir noktada yer alan ulu cami kare planlıdır. Ortada büyük bir kubbe, dört tarafında ise yarım kubbeler bulunmaktadır. Aktif olarak ibadete açık olan cami, ibadet saatleri dışında turistlerin ziyaretine açıktır.
Kırkpınar Yaylası
Ilgaz'a 22 kilometre, Çankırı'ya 70 kilometre uzaklıkta yer alan Kırkpınar Yaylası, Türkiye'nin en güzel yaylaları arasında yer almaktadır. Emir Gazi Tepesinin hemen yanında yer alan yayla içerisinde oldukça fazla çiçek türü yer almaktadır. Yazın en sıcak günlerde bile havanın yayla içerisinde serin olduğunu göreceksiniz. Kırkpınar Yaylasına çıkan kişiler doğa ile iç içe olup güzel bir piknik yapabilirler.