Ankara’nın Ulus semtinde bulunan Anadolu Medeniyetleri
Müzesi arkeoloji ve tarih müzesidir. Bu müzede Anadolu’dan kalan tarihi
eserler, kronolojik bir şekilde sergileniyor. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde
yer alan eserler Anadolu’da yapılan çeşitli ve detaylı arkeolojik kazılar
sonucunda elde edilmiştir. Konumu
itibariyle Ankara Kalesi’nin güneydoğu cephesinde yer alıyor.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin Tarihçesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin mimarisi Osmanlı zamanından
kalma iki birleşik yapıdan oluşmaktadır. Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Han
adlı binalar, günümüzde Anadolu Medeniyetleri Müzesi adını almıştır. Mahmut
Paşa Bedesteni’nin, Fatih Sultan Mehmet döneminde 1764-1771 yılları arasında
yapıldığı düşünülmektedir. Kurşunlu Han yapısı ise yine Sultan Mehmet döneminde
baş vezir olan Mehmet Paşa tarafından yapıldığı bilinmektedir. Kurşunlu Han, o
dönemde vakıf binası olarak işlev görmekteydi. 1881 yılında çıkan bir yangından
sonra terk edilen bu iki değerli yapı; Mustafa Kemal Atatürk’ün özel talebi
üzerine, Anadolu’dan toplanan tarihi eserleri sergilemek amacıyla müzeye
dönüştürülmüştür.
Mahmut Paşa Bedesteni’nin orta kısmında yer alan kubbeli
yapının restorasyonu 1940 yılında tamamlanmış ve zamanla tarihi eserler bu
yapıda sergilenmeye başlamıştır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin tüm onarımı
ve dizaynı 1968 yılında tamamlanmış, günümüzdeki halini almıştır. Müze zamanla
büyük bir ilgi kazanmış ve turistik açıdan da ziyaret edilmeye başlanmıştır. 19
Nisan 1997 tarihinde İsviçre Lozan’da 68 tane müze arasında birinci gelerek
“Avrupa’da Yılın Müzesi” unvanını almaya hak kazanmıştır.
Müzede Yer Alan Bölümler
Paleolitik Çağ (Yontma Taş Devri) Bölümü: Yontma Taş
Devri’nden (Paleolitik Çağ) günümüze kadar olan zaman dilimini kapsayan eserler
yer almaktadır.
- Müzede yer alan Paleolitik Çağ Bölümü’nde yontma
taş aletleri, el baltaları, kuvars ve çakmaktaşları gibi kalıntılar sergileniyor. - Burada sergilenen eserlerin büyük bir kısmı
Antalya civarındaki Karain Mağarası’nda gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar
sonucu elde edilmiştir. - Bu kısmı gezmek yaklaşık olarak 10-15 dakikanızı
alacaktır.
Neolitik Çağ (Yeni Taş ya da Cilalı Taş Çağı) Bölümü: Kronolojik
olarak Paleolitik Çağ’dan sonra gelmektedir. M.Ö. 8000 ile M.Ö. 5000 yılları
arasındaki dönemi kapsar. Bu dönemde avcılık ve toplayıcılık başlamış
olduğundan insan emeğiyle yaratılmış araç gereçler yoğunluktadır.
- Neolitik Çağ Bölümü’nde ise insan, hayvan
figürleri, kemik, süs eşyaları, pişmiş toprak ve taş kapları vardır. - Neolitik Çağ kalıntıları Anadolu’nun sadece
birkaç bölümünde görüldüğü için bu bölümde sergilenen eserlerin ayrı bir önemi
bulunmaktadır. - Bu bölümde sergilenen eserler Burdur Hacılar ve
Çatalhöyük yöresinden çıkarılmıştır. - Ana Tanrıça fikri bu dönemde ortaya çıktığından
Ana Tanrıça figürlerini müzenin bu bölümünde sıklıkla görmek mümkündür. - Yine bu bölümü gezmek de ortalama 10-15 dakika
sürecektir
Kalkolitik Çağ (Bakır Dönemi) Bölümü: MÖ 5000-3000
yılları arasını kapsayan dönemdir. Kültürel çeşitliliğin en fazla olduğu
çağlardan bir tanesidir. Bu sebeple müzenin bu bölümünü gezerken kültürel
çeşitliliği gözle görülür derecede hissedeceksiniz.
- Bu dönemde köyden kentleşmeye doğru bir eğilim
olmuştur. - Dokumacılık ve seramik üretimine bağlı araç
gereçler müzenin bu bölümünde yer almaktadır. - Burada sergilenen eserler Burdur Hacılar, Kuruçay
Höyüğü, Karaman Canhasan Höyüğü, Yozgat Alişar Höyüğü ve Çorum Alacahöyük gibi
bölgelerden elde edilmiştir. - Çanak, çömlek gibi el yapımı aletlerin boyaları
ve şekilleri neolitik döneme göre oldukça ayırt edicidir. Geometrik desenlerin
yoğunlukta olduğunu fark edeceksiniz. - Müzenin bu bölümünü gezmek yaklaşık olarak 10
dakikanızı alacaktır.
Eski Tunç Çağı Bölümü: MÖ 3000 ile 1200 yılları
arasında geçen dönemi kapsamaktadır. Bu dönemde yaşayan insanlar bakıra kalay
karıştırarak tunç elde etmiştir.
- Bu dönemde gümüş, altın, bakır gibi kıymetli
madenler kullanılmıştır. Bu sebeple bu bölümde bu kıymetli madenlerden yapılmış
el yapımı gereçler görülmektedir. - Bu çağda Anadolu mimarisi gelişmeye
başladığından taş temelli kerpiç evleri görmek mümkündür. - Bu dönemde mezar anlayışı oluşmuştur. İnsanları
mezara gömerken değerli eşyaları da onlarla birlikte gömülürdü. Yapılan
kazılarda bu mezarlardan çıkarılan eserler, müzenin bu bölümünde kendine yer
bulmuştur. - Müzenin bu bölümü gezmek yaklaşık olarak 20
dakikanızı alacaktır.
Asur Ticaret Kolonileri Çağı (Orta Tunç Çağı) Bölümü ve
Sergi Salonu: MÖ 1950 ve 1750 yılları arasını kapsar. Diğer bölümlere
oranla daha kısadır. Bu dönemin en belirgin özelliği elbette ki yazının
bulunmasıdır.
- Asur Devleti Mezopotamya’da olsa da Anadolu ile
ticari ilişkileri mevcuttu. Anadolu’ya zamanla çivi, mühür ve dillerini
getirmiştir. - Ticari ilişkiler sonucu ortaya kalay, tunç,
dokuma ürünleri, süs eşyaları gibi eserler çıkmış ve günümüze kadar gelmiştir.
İşte tüm bunlar müzenin bu kısmında sergilenmektedir. - Heykelcikler, mühürler, tanrı figürleri, tanrıça
figürleri, hayvan figürlü kaplar, el yapımı silahlar yine bu bölümde yer
almaktadır. - Müzenin bu kısmını gezmek yaklaşık olarak 10
dakikanızı alacaktır.
Eski Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağı Bölümü ve Sergi
Salonu: MÖ 1750 ile 1200 yılları arasını kapsamaktadır. Anadolu’nun ilk kez
merkezi sistemle yönetilen topluluğudur.
- Çorum, Hattuşaş, Alacahöyük, Çankırı – İnandık,
Tokat – Maşat yörelerinde çıkarılan eserler müzenin bu bölümünde
sergilenmektedir. - Hitit hiyeroglifleri, Hitit çivi yazıları, çivi
yazısı ile yazılmış kral mektupları, toprak vazolar, duvar kabartmalar,
ortostatlar ve yine süs eşyaları Hitit Çağı Bölümü’nde kendine yer bulmuştur. - Müzenin bu kısmını gezmek yaklaşık olarak 10
dakikanızı alacaktır.
Frig Krallığı Bölümü: MÖ 1200 ile 700 yılları arasını
kapsar. Frigyalılar, Hititleri tarihten silerek Anadolu’ya yerleşmişlerdir.
Başkenti Ankara’nın bugünkü ilçesi olan Polatlı’ydı. O dönemdeki adı
Gordion’du.
- Frig Seramikleri, Kybele heykelcikleri, duvar
kabartmaları ve çeşitli el yapımı objeler müzenin bu kısmında sergilenmektedir. - Müzenin bu bölümünü gezmek yaklaşık 5-10
dakikanızı alacaktır.
Urartu Krallığı Bölümü: MÖ 1000’li yılların başında
Van Gölü çevresinde kurulmuşlardır.
- Urartu çivi yazılı tabletler, silindirler, damga
mühürler, hayvan ve insan figürleri müzenin bu kısmında yer alır. - Burada sergilenen eserler Erzincan, Ağrı, Van,
Muş, Bitlis gibi yerlerde yapılan kazılar sonucu elde edilmiştir. - Müzenin bu bölümünü gezmek yaklaşık olarak 5
dakikanızı alacaktır.
Lidyalılar Bölümü: MÖ 685 ile 546 yılları arasında
yaşamışlardır.
- Lidya’dan kalan hazinelerin bir bölümü 1960
yılında çalınmış olsa da 1993 yılında tekrar ülkeye kazandırılmış ve Uşak
Müzesi’nde sergilenmeye başlamıştır. - Lidya sanatının ve kültürünün önemli eserleri;
para, çeşitli kaplar, takılar, silahlar burada sergilenmektedir. - Müzenin bu kısmını gezmek yaklaşık olarak 10
dakikanızı alacaktır.
Müzede Sergilenen 10 Önemli Eser
- Homo
Sapiens Kafası - Leoparlı
Tahta Oturan Kadın Heykelciği - Çatalhöyük
kazılarından elde edilmiş leoparlı kabartmalar - Asur
Çivi Yazıları - İnandık
Vazosu - Frig
Ana Tanrıça - Kanatlı
Cin Heykelcikleri - Çıplak
Tanrıça Heykelciği - Kral
Midas Heykelciği - Urartu
Oturan Aslan Heykelciği
Giriş Günleri, Saatleri, Ücreti ve Ulaşım
- Haftanın her günü ziyarete açıktır.
- Ziyaret saatleri 08.30 ile 18.15 aralığındadır.
Ücret
- Müzeye giriş ücretlidir ancak Müzekart
geçerlidir. - Tam bilet 30 TL’dir.
- Öğrencilere bilet indirimi uygulanmakta ve bilet
ücreti 15 TL olmaktadır.
Ulaşım
Kızılay Metrosu ile Batıkent istikametine doğru gidip Ulus durağında inmelisiniz. Ulus Meydanı’ndan Ankara Kalesi’ne doğru hiç sapmadan ilerlediğiniz taktirde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni karşınızda bulacaksınız.
Harita ve Konum Bilgisi
Kale, Gözcü Sk. No:2, 06240 Ulus/Altındağ/Ankara